Arama
En son konular
TEMA Soruyor ?
1 sayfadaki 1 sayfası
TEMA Soruyor ?
TEMA Soruyor ?
Sıra Makiliklere mi Geldi ?
Basında orman alanlarının turizme açılmak istenmesi ile ilgili olarak yer alan haberlere göre; makilik alanlar Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından “Bazı alanlar var ki orman olarak gözüküyor, fakat makilik alan. Hiçbir şeyin yetişmesi mümkün değil." şeklinde nitelendirilmekte ve orman alanlarının dışına çıkarılarak turizme ve açıkça söylenmese de yapılaşmaya açılmaktadır. Bu hayati hatanın önlenmesi için kamuoyunun ve Sayın Milletvekillerimizin doğru bilgilendirilmesi bir görev haline gelmiştir.
Makilik alanlar hiçbirşeyin yetişmediği verimsiz alanlar değil, tam aksine;
Bilimsel verilere göre; "bozuk" sayılan orman alanları ile maki ekosistemleri, özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında, en az "verimli" sayılan orman ekosistemleri kadar yaşamsal öneme sahiptir; üstelik, biyolojik çeşitlilik düzeyi de "verimli" sayılan ormanlardan görece olarak çok daha yüksektir.
Makilik veya makilikler, fakir topraklar üzerinde yetişebilen, kuru koşullarda gelişebilen, herdem yeşil, ve sert yapraklı, boyları 3 metreyi geçmeyen ağaççık ve çalıların oluşturduğu bitki topluluğudur.
Makilikleri oluşturan bitki türleri derin kök sistemine sahiptir. O nedenle taşlık ve kayalık alanlarda da gelişebilmekte, çakıl, taş ve kayalar ile toprağı yerinde tutabilmek ve erozyonu önlemek bakımından son derece önemli doğa koruyucu bitki örtüleridir.
Makilikler yangınlara dayanıklıdır, yansalar bile hızla geliştirdikleri kök sürgünleri ile toprak yüzeyini hızla kaplarlar ve orman ekosisteminin dengesini kaybetmesini ve dolayısıyla erozyonu önlerler.
Makiliklerin yaprak döküntüsü çok çabuk ayrıştığından humusa dönüşür ve toprağın besin ve su ekonomisini iyileştirir.
Yağmur sularının % 98 oranına kadar, yeraltındaki rezervlere aktarma ve dolayısıyla su rejimini düzenleme görevini üstlenir.
Bazı ilaç ve kozmetik ile yem sanayinin ham maddesini üretir.
Makilik alanlar tüm bu işlevlerinden dolayı mutlak surette korunması ve geliştirilmesi gerekli olan, önemli bir yenilenebilir doğal varlıktır.
Son dönemde 2/B ve orman alanlarının turizme açılması yasa tasarılarıyla yaban hayatı için en uygun yaşama ortamı oluşturan ve toprağı erozyona karşı koruyan yaklaşık 3 milyon hektar makilik alan hiçbir süre ve sınırlama olmaksızın her türlü maksatla kullanılmak üzere orman dışına çıkarılmaktadır.
Anayasanın 169. maddesi ile 4856 sayılı Bakanlık Kuruluş Yasasına göre Çevre ve Orman Bakanlığı'nın, dolayısıyla da Bakanı'nın görevi, niteliği ne olursa olsun, "orman" sayılan alanları korumak ve geliştirmektir. Ayrıca, ormanların turizme açılması ile ilgili tasarıda orman arazileri ile ilgili bir açıklama veya sınırlama bulunmamaktadır.
Sonuçta, kamuoyunu ve parlamentoyu çok kıymetli doğal varlık olan funda ve makilik alanları korumaya, bu şekilde ifade edilmiş, Sayın Bakanı bunu düzeltmeye davet ediyoruz.
Saygılarımızla;
Toprağına Sahip Çık ! TEMA Vakfı
Sıra Makiliklere mi Geldi ?
Basında orman alanlarının turizme açılmak istenmesi ile ilgili olarak yer alan haberlere göre; makilik alanlar Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu tarafından “Bazı alanlar var ki orman olarak gözüküyor, fakat makilik alan. Hiçbir şeyin yetişmesi mümkün değil." şeklinde nitelendirilmekte ve orman alanlarının dışına çıkarılarak turizme ve açıkça söylenmese de yapılaşmaya açılmaktadır. Bu hayati hatanın önlenmesi için kamuoyunun ve Sayın Milletvekillerimizin doğru bilgilendirilmesi bir görev haline gelmiştir.
Makilik alanlar hiçbirşeyin yetişmediği verimsiz alanlar değil, tam aksine;
Bilimsel verilere göre; "bozuk" sayılan orman alanları ile maki ekosistemleri, özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarında, en az "verimli" sayılan orman ekosistemleri kadar yaşamsal öneme sahiptir; üstelik, biyolojik çeşitlilik düzeyi de "verimli" sayılan ormanlardan görece olarak çok daha yüksektir.
Makilik veya makilikler, fakir topraklar üzerinde yetişebilen, kuru koşullarda gelişebilen, herdem yeşil, ve sert yapraklı, boyları 3 metreyi geçmeyen ağaççık ve çalıların oluşturduğu bitki topluluğudur.
Makilikleri oluşturan bitki türleri derin kök sistemine sahiptir. O nedenle taşlık ve kayalık alanlarda da gelişebilmekte, çakıl, taş ve kayalar ile toprağı yerinde tutabilmek ve erozyonu önlemek bakımından son derece önemli doğa koruyucu bitki örtüleridir.
Makilikler yangınlara dayanıklıdır, yansalar bile hızla geliştirdikleri kök sürgünleri ile toprak yüzeyini hızla kaplarlar ve orman ekosisteminin dengesini kaybetmesini ve dolayısıyla erozyonu önlerler.
Makiliklerin yaprak döküntüsü çok çabuk ayrıştığından humusa dönüşür ve toprağın besin ve su ekonomisini iyileştirir.
Yağmur sularının % 98 oranına kadar, yeraltındaki rezervlere aktarma ve dolayısıyla su rejimini düzenleme görevini üstlenir.
Bazı ilaç ve kozmetik ile yem sanayinin ham maddesini üretir.
Makilik alanlar tüm bu işlevlerinden dolayı mutlak surette korunması ve geliştirilmesi gerekli olan, önemli bir yenilenebilir doğal varlıktır.
Son dönemde 2/B ve orman alanlarının turizme açılması yasa tasarılarıyla yaban hayatı için en uygun yaşama ortamı oluşturan ve toprağı erozyona karşı koruyan yaklaşık 3 milyon hektar makilik alan hiçbir süre ve sınırlama olmaksızın her türlü maksatla kullanılmak üzere orman dışına çıkarılmaktadır.
Anayasanın 169. maddesi ile 4856 sayılı Bakanlık Kuruluş Yasasına göre Çevre ve Orman Bakanlığı'nın, dolayısıyla da Bakanı'nın görevi, niteliği ne olursa olsun, "orman" sayılan alanları korumak ve geliştirmektir. Ayrıca, ormanların turizme açılması ile ilgili tasarıda orman arazileri ile ilgili bir açıklama veya sınırlama bulunmamaktadır.
Sonuçta, kamuoyunu ve parlamentoyu çok kıymetli doğal varlık olan funda ve makilik alanları korumaya, bu şekilde ifade edilmiş, Sayın Bakanı bunu düzeltmeye davet ediyoruz.
Saygılarımızla;
Toprağına Sahip Çık ! TEMA Vakfı
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Ptsi Mayıs 11, 2009 11:02 am tarafından Admin
» Suyu bilinçli kullanmanın çözümleri için tema kapmanya başlattı!
Ptsi Mayıs 11, 2009 10:51 am tarafından Admin
» Osmanbey Ağaçlandırılıyor
Paz Ekim 05, 2008 5:51 am tarafından Admin
» "TÜRKİYE 30 YIL SONRA ÇÖL İKLİMİNE GİRECEK"
Paz Ekim 05, 2008 5:49 am tarafından Admin
» 100 Fidan Diktiler
Paz Ekim 05, 2008 5:47 am tarafından Admin
» tema resimleri
Paz Ekim 05, 2008 5:46 am tarafından Admin
» Toprak erozyonunun yoğunluğu
Paz Ekim 05, 2008 5:44 am tarafından Admin
» Ağaç Dikin, Küresel Isınmaya El Koyun!...
Paz Ekim 05, 2008 5:43 am tarafından Admin
» Ormanlarımız Artık Satılığa Çıktı!
Paz Ekim 05, 2008 5:40 am tarafından Admin